Page 21 - Hz_Nuh
P. 21
20 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
dirmekle birlikte, onun ruhi yönünü muhatap alacak şekilde
Cenab-ı Allah’ın yarattığı varlığa kendisini tanıtması ve kul-
luk yapma duygusu olarak açıklanmaktadır. Hamdi Yazır, fıt-
rat kelimesiyle ilişkili olarak “Allah’ın fıtratı” ifadesiyle dinin
kast edildiğini, onu “Allah’ın dini” şeklinde anlamlandırmanın
doğru olacağını söylemektedir. Ona göre insan gerçekte bu
dini kabul edecek şekilde yaratılmıştır. Bununla birlikte onun
başka dinî inanışlarla karşı karşıya kalması da mümkündür. 5
Maturidî, anne sütü ile bebek arasındaki ilişkiyi örnek ve-
rerek, Cenab-ı Allah’ın her çocuk yaratılırken ona, Rabbinin
birliği ve rububiyetini (tanrılığını) bilecek bir bilginin yerleş-
tirdiğini söylemektedir. Hatta o, Peygamber’imiz Hz. Muham-
med’in: “Her doğan fıtrat üzere doğar, sonra anne-babası onu
6
Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır, Mecusîleştirir…” mea-
lindeki hadisini bu şekilde izah etmektedir. Maturidî, doğan
çocukların fıtratın gereği akıllarıyla baş başa bırakılmaları
halinde Yüce Allah’ın varlığına, birliğine iman edecek şekilde
yaratıldığını, fakat ebeveynlerinin onları başka yönlere çevir-
diğini belirtmektedir. 7
Bilindiği gibi insan, beden ve ruh gibi iki temel unsurdan mey-
dana gelmiştir. Onu diğer varlıklardan ayıran temel özellik de
budur. Bu özelliği dolayısıyla diğer varlıklardan farklı olarak
insan, dinin muhatabı ve dini emirlerle yükümlü olmuştur.
İslam kültüründe; insanın yaratıcısını bilip tanıması ve ona
8
kulluk etmek için yaratılması anlamında “fıtratullah” kavra-
mı ruhi ve bedeni yapıyı birlikte ifade için kullanılmıştır.
5 Yazı, s. 6/3822.
6 Buhari, “Cenâiz”, 92; Müslim “Kader”, 22-25.
7 Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed el- Maturidî, Te’vilatü’-l Kur’an Ter-
cümesi, çev. Heyet, s. 11/217-218.
8 Ömer Faruk Harman, “Vahiy Geleneği İçinde İslam”, TDV İslam Ansiklopedi-
si, İstanbul, 2001, s. 23//3.