Page 125 - Hz_Nuh
P. 125
124 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Hz. Nuh’un mucizesi olarak kabul edilen Tufan’ın, bütün in-
sanlığı etkilediği yönündeki iddialar İslam dünyasında genel
kabul görse de bu konuda, onun insanlığın tamamına peygam-
ber olarak gönderildiği hususunda, Kur’an-ı Kerim’de her-
hangi bir bilgi bulunmamaktadır. Aksine Kur’an-ı Kerim’de,
Peygamber’imiz Hz. Muhammed’in sorumluluk alanlarıyla
bağlantılı olarak hitaplar “Ey insanlar!” veya “İman edenler!”
şeklinde, herhangi bir toplumsal ayrım yapılmadan genel
ifadeler kullanılırken, Hz. Nuh ile ilgili olarak hep onun kav-
minden tekil ve özel olarak söz edilmektedir. Bu durumda Hz.
Nuh her ne kadar İslam kültüründe azim sahibi (ülü’l-azm),
büyük peygamberlerden olarak anılmakla birlikte, onun da
Hz. İbrahim, Hz. Musa ve Hz. İsa gibi belli bir zaman ve mekân
sorumluluğu ile sınırlı bir peygamberlik görevinden söz et-
mek mümkündür.
Kur’an-ı Kerim bazı peygamberlerin (Ad, Semud gibi) hangi
kavme peygamberlik ile görevlendirildiğinden söz ederken,
Hz. Nuh ile ilgili özel bir kavim adı geçmemekte, sadece “kav-
mi” kelimesi kullanılmaktadır. Bu durumda onun, Hz. Âdem’e
çok yakın bir zaman diliminde yaşadığı ve o dönemde insan-
ların henüz farklı kavim ve milletlere ayrılmadığı ve çok ge-
niş coğrafyalara da dağılmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla
onun yaşadığı çağ ve coğrafya konusunda kaynaklarda yer
alan bilgiler birer rivayet olmaktan öte gidememektedir. An-
cak Kur’an-ı Kerim’de hakkında bilgi verilen peygamberlerin
büyük çoğunluğunun Orta Doğu bölgesinde yaşadıkları ve Hz.
Nuh’un gemisinin Anadolu’nun güneydoğusu ve Irak’ın kuze-
yinde bulunan Cudi Dağı’na oturtulduğundan bahisle, onun
da bu bölgede, Orta Doğu ve Irak civarında, Mezopotamya’da
yaşayan insanlara peygamberlik göreviyle görevlendirildiği
tahmin edilmektedir. 387
387 Bk. Köksal, Peygamberler Tarihi, s. I/87.