Page 116 - Hz_Nuh
P. 116
Hz. NUH 115
katkısı, onları kıyamet gününün sıkıntısından kurtaracak
örnek bir yaşam tarzı sergilemesi, dünya hayatında insanı
günah bataklığından kurtaracak tavsiyelerde bulunmasıdır.
Umulur ki böylece şefaat daha dünyada iken etkisini gösterir,
kişinin Yüce Allah’ın istediği bir kimlik ve kişiliğe erişmesi-
ni sağlayarak insanların kıyamette karşılaşacakları azaptan
kurtulmalarına sebep olur.
Dinler tarihinde ilahi kaynaklı olmaları sebebiyle birlikte
sınıflandırılan Yahudilik, Hıristiyanlık İslam dinlerinde pey-
gamberlik anlayışında farklılık bulunmaktadır. Bunların hep-
sinde ortak olarak kabul edilen peygamberler vardır veya İs-
lam’ın peygamber olarak bildirdiği isimlerden bazıları Yahu-
dilik ve Hıristiyanlıkta peygamber olarak nitelenmemektedir.
Örnek verecek olursak, bunlardan Hz Nuh, Hz. İbrahim bütün
ilahi kaynaklı dinlerde peygamber olarak kabul edilirken, İs-
lam dininde peygamber olarak kabul edilen Hz. Davud ve Hz.
Süleyman, Yahudi ve Hıristiyanların ortak kutsal metinlerin-
de peygamber olarak değil birer kral olarak nitelenmektedir.
Hz. İsa, bütün Müslümanlar tarafından Yüce Allah’ın kulu ve
elçisi kabul edilirken, Yahudilerce peygamber olarak kabul
edilmemekte, buna karşılık Hıristiyan inancına göre Allah’ın
oğlu ve Tanrı olduğuna inanılmaktadır. Benzer şekilde Yahudi
ve Hıristiyanlar, her iki dinin mensupları, Yüce Allah tarafın-
dan bütün insanlığa peygamber ve âlemlere rahmet olarak
gönderilen Hz. Muhammed’i inkâr etmektedir. Bu sebeple bü-
tün ilahi dinlerde kimlerin kimlere şefaat edeceği konusunda
ortak bir değerlendirme mümkün olmamaktadır.
Şefaat konusuyla birlikte, vesile ve tevessül kavramları da
ele alınmaktadır. Bu kavramlar, bir Müslümanın işlediği salih
amelleri, Hz. Peygamber’i yahut velileri vesile yaparak Allah’a
yakın olmaya çalışmasını ifade etmektedir. Hz. Peygamber
zamanında Yüce Allah’ın zatı, isimleri ve sıfatlarıyla tevessül-
de bulunulmuştur. Bu sebeple bütün âlimler Hz. Peygamber