Page 70 - Türk Ortodoks Patrikhanesi
P. 70
Türk Ortodoks Patrikhanesi 6 1
uzaklaştırılmasını ö n gören bir anlaşmaya taraf olmayacakları ifade
edilmiştir. Yunan baş delegesi Venizelos, konu ile ilgili olarak l O Ocak
l 923 tarihli oturumda yaptığı konuşmada Türk Heyetinin yaptığı itiraz
larını kendi açısından cevaplandırmış ve Patrikhanenin konumunu şöy
le açıklamıştır : " ... Patrik IV. ve V. Yüzyıllardaki büyük gelişmelerin
den ötürü, Roma Kilisesinin de katılmasıyla, bütün Hıristiyan Kilisele
rinin kararıyla Evrensel Patriklik'e yükseltilmiş olan İstanbul'un, baş
ka deyimle, ' Y eni Roma'nın başpiskoposudur. Dünyada hiç kimse, bu
iki görevi bir birinden ayıramaz. B u öylesine önemli bir konudur ki,
Patrik İstanbul'u bırakıp gitmek zorunda kalırsa, Rum Ortodoks toplu
luğu ruhani başını yitirmiş olur ... " (5)
İngiliz delegasyonu da Patrikhaneyi sınır dışı etme olayının Hıristi
yan dünyasını rahatsız edeceğini söylemiştir. Bu durumun Ortodoks
dünyasının dini hislerini inciteceğini, hem Ortodoksları hem de İngiliz
Hıristiyanları gönülden yaralayacağını söylemişlerdir. Fransız delegeM.
Bombard da İngilizlerden geri kalır bir tavır göstermemiş ve "İstanbul
başpiskoposu yüz yıllardır Ortodoks aleminin ruhani lideridir. İstan
bul' dan sürülmesi asla kabul edilemez" demiştir. A.B.D. delegesi de
"Amerikan kamuoyu, Patrikhanenin İstanbul'da bırakılmasını istiyor"
diyerek kanaatini belirtmiştir (6) .
Bütün bu tartışmalara rağmen Türk Temsilcileri, Patrikhanenin
şimdiye kadar Türkiye'de her zaman politika ile uğraştığını, buna da
ara vermeyeceğinin anlaşıldığını, son savaş sırasında devlete karşı takın
dığı tavrın da aşırı düşmanca bir tavır olduğunu belirtmişlerdir. Bu se
beplerle Patrikliğin İstanbul'da kalmasının yeni anlaşmazlıkların ve
problemlerin ortaya çıkmasına neden olacağını belirterek Aynaroz'a
(Athos Adasına) taşınmasını ve İstanbul'dan uzaklaştırılmasını resmen
istemişlerdir. Yunan Heyeti, patriğin İstanbul' dan ayrılsa bile İstanbul
Patriği ve Başpiskoposu unvanını taşıyacağını, meşrutiyetin ilanına ka
dar Rum ulusunun başı olarak bilindiğini, devlet memurları sırasında da
vezir rütbesinde bulunduğunu belirterek Türk uyruğunda olması gerek-
(5) Yorgo Benlisoy-Elçin Macar, Fener Patrikhanesi, Ankara 1996, 123-125.
(6) Alkan, Rum Patrikhanesi, 55.