Page 99 - islam
P. 99
74 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Âl-i İmrân suresinde Ehl-i Kitap ile alakalı şu anlatım, onla-
rın kendi dinleri ve kutsal kitapları hakkındaki samimiyet-
sizliklerini bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır: “Onlardan
bir grup kitapta olmayanı ondan sanasınız diye kitabı okurken
dillerini eğip bükerler ve Allah katından olmadığı hâlde, ‘Bu Al-
lah katındandır.’ derler. Onlar bile bile Allah hakkında yalan
uydurmaktadırlar.” (Âl-i İmrân, 3/78)
Bu sebeple Kur’an-ı Kerim diğer kutsal kitapların Allah’tan
gelen asıl nüshalarını tasdik ederken, günümüzde Yahudi ve
Hıristiyanlar tarafından kullanılan mevcut kutsal kitap nüs-
halarını tahrif edilenler olarak nitelemektedir.
Zebur
Yahudi kutsal kitap külliyatı içerisinde “Mezmurlar” olarak
yer almaktadır. Yahudilere göre bunun bir kısmı Hz. Davud’a
nispet edilir. Uzun bir zaman diliminde farklı yazarlar tara-
fından yazıldığı söylenir. Yahudiler tarafından şiir, ilahî ve dua
kitabı olarak kabul edilir.
İslam inancına göre Allah tarafından Yahudilere peygamber
olarak gönderilen Hz. Davud, Yahudilerce bir peygamber de-
ğil, kral olarak tanınmakta ve Yahudi tarihinin en parlak dö-
nemlerinin yaşanmasına sağladığı katkılardan dolayı onlar
arasında çok önemli bir yere sahip bulunmaktadır.
Hz. Davud’un adı Kur’an-ı Kerim’de 16 yerde geçmekte; ona
peygamberlik, ilim, hitabet, güzel ses, fazilet, hikmet, mülk
verildiğinden söz edilmektedir. Dört büyük kitaptan biri olan
ve Kur’an-ı Kerimde üç ayrı yerde adı geçen (bk. Nisâ, 4/163;
İsrâ, 17/55; Enbiyâ, 21/1105) fakat hakkında çok fazla bilgi
bulunmayan Zebur’un, Hz. Musa’ya indirilen Tevrat’tan sonra
Hz. Davud’a verildiği bildirilmektedir.