Page 287 - islam
P. 287

262  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           günahtır.” (İsrâ, 17/31); “Rüştüne erinceye kadar, yetimin ma-
           lına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine
           getirin…” (İsrâ, 17/34) ayetleriyle bildirilmektedir.

           İslam çocukların anne sütü yetersizliği sebebiyle ölüme terk
           edilmemeleri için başka bir sütanne tarafından sahiplenile-
           rek emzirilmesine imkân sağlamış ve miras hukukunda ço-
           cukları da taraflardan birisi olarak dikkate almıştır.
           Kur’an-ı Kerim’in üzerinde durduğu en önemli sosyal konu-
           lardan birisi yetimlerdir. Dünyada hiçbir sosyal veya siyasal
           sistem bu konuda herhangi bir şey söylememişken İslam’ın
           emir ve tavsiyeleri, onun insana verdiği değer bakımından ol-
           dukça önemlidir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuda yirmiden çok
           ayeti kerime vardır. Bu ayetlerde yetimlerin sosyal bir olgu
           olduğuna dikkat çekilmekte, onların annesiz ve babasız ol-
           masından  kaynaklanan  mağduriyetinin  ve  mahrumiyetinin
           giderilmesi  yönünde  tavsiyelerde  bulunulmaktadır.  Onların
           kaderlerine  terk  edilmemesi,  topluma  uyumu  konusunda
           gereken  yardımın  yapılması,  ihtiyaçlarının  giderilmesi  is-
           tenmektedir.  En  önemlisi  onların  kimsesizliğinin  fırsatçılar
           tarafından bir sömürüye dönüşmemesi, haklarının ve malla-
           rının korunması konusunda adaletin gerçekleşmesi için ciddi
           uyarılar yer almaktadır (bk. Bakara, 2/83, 177; En’âm, 6/152;
           İsrâ, 17/34).

           İslam’ın  ilk  geldiği  dönemlerde  yeterli  beslenememek,  ba-
           kımsızlık, boşanma kolaylığı ve ölüm gibi sebeplerle dul ve
           yetimlerin sayısı oldukça fazla idi. Anne ve babanın ölmesi
           durumunda geride kalan çocukların bakımını kabile reisleri
           üstlenirdi.  Bunların  yanında  çok  sayıda  yetimi  bulunan  da
           olurdu. Yetimler kendilerini korumak ve savunmaktan yok-
           sun oldukları için onların hakları çoğunlukla ihlal edilirdi. Ye-
           timlerin malları elinden alınır veya mallarından yararlanmak
           için kendileri ile evlenilir ya da çocuklarından herhangi biri-
           si onlarla evlendirilirdi. Kabile reisleri kendi korumasındaki
   282   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292