Page 20 - islam

Allah Katındaki Din: İSLAM XIX

Hz. Peygamber, Veda Haccında insanlığın dünya ve ahiret
mutluluğu için Kur’an-ı Kerim ve Sünnete birlikte sahip çık-
malarını ve onların hükümlerini birlikte uygulamalarını tav-
siye eder.
Bu tavsiyeler doğrultusunda uygulanan İslam’ın, geçmişte
dünyanın en hızlı yayılan dini olma özelliğini kazandığı ve
Müslümanları yeni bir medeniyetin kurucusu konumuna ge-
tirdiği görülmüştür.
İslam, ulaştığı ve etkilediği yerlerdeki yerel kültür ve insani
zaaflar sebebiyle zamanla bazı anlayış farklılıklarına ve uygu-
lamalara sahne olmuştur. Kur’an-ı Kerim, benzerinin insanlar
tarafından meydana getirilememe ve değişime uğramadan
kıyamete kadar kalacak olma özelliğine sahiptir. Dünyada
hiçbir kutsal metnin sahip olmadığı bu özellik sayesinde o,
yaşanagelen problemlerin çözümünde hakem rolü üstlenmiş
ve Müslümanlar arasında büyük kopma ve bölünmelerin olu-
şumuna imkân vermemiştir. Nitekim İslam’ı temsilde Ehl-i
Sünnet dediğimiz ana kütle, Hz. Peygamber tarafından ema-
net edilen değerlere titizlikle sahip çıkmış ve onun eksiksiz
olarak günümüz insanlığına ulaşmasında önemli bir katkı
sağlamıştır.

İslam’ın bu güven veren yapısını, kendi dinleri ve toplumları
için tehdit olarak algılayan bazı gayri müslim çevreler; Müs-
lümanlar arasındaki görüş, yorum ve uygulama farklılıklarını
dinî, ahlaki ve ilmî olmayan yollara başvurarak sinsi bir şekil-
de teşvik edip büyütmek arzusuyla hareket etmişlerdir.
Müslümanlar arasına sokulmak istenen fitne ateşi başlangıç-
ta misyonerler aracılığıyla devamlı körüklenmiş, oryantalist-
ler tarafından da bilimsel bir kimliğe büründürülerek İslami
kutsalların ve değerlerin çarpıtılması, güvenilir olmaktan
çıkarılması hedeflenmiştir. Bu bağlamda İslam’ın hurafelerle
doldurulmuş, başka yerlerden alınmış veya çalınmış, yalan ve
yanlışlarla dolu batıl bir din olduğu iddia edilmiştir.