Page 229 - Hz_Nuh
P. 229

228  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



                                              776
           imkânı tanınmadığı belirtildiği hâlde,   bu türden rivayetleri
           esas alarak Uc b. Anak/Unuk gibi hayali bir varlık veya bir
           kâfirin de gemiye alındığını iddia etmek doğru değildir. Zira
           Hz. Nuh, inanmadığı için kendi oğlunu bile gemiye alamamış,
           inanmadıkları için kendi karısı ve oğlunu Allah’ın takdir ettiği
           azaptan kurtaramamıştır. Ayrıca günahkârların cezalandırıl-
           ması için gerçekleştirilen bu felakette gemiye alınanlar ina-
           nan insanlar oldukları hâlde, Tufan olayının bütün şiddetiyle
           devam ettiği, insanların can derdine düştüğü bir sırada, ina-
           nanlar arasında bulunduğu Allah’ın ve babasının emirlerine
           itaat ettiği için gemide bulunan Hz. Nuh’un oğlu Ham’ın nefsî
           zaaflarının olduğunu iddia etmek, hem dinî hakikatlere hem
           de bilimselliğe aykırıdır. Bu durum, dünyada yaşayan siyahi
           insanların dış görünüşlerine makul bir gerekçe bulmak ama-
           cıyla, bir anlamda, Afrikalıların atası olduğu iddia edilen Hz.
           Nuh’un oğlu Ham’ın işlediği suçtan dolayı cildinin karardığını
           iddia etmek, büyük çoğunluğu Afrika kıtasında yaşayan siyah
           ırktan olanlara saygısızlıktır. Ayrıca böyle bir iddia veya ge-
           rekçe onları, ahlaki zaafları olan bir atanın soyundan gelenler
           olarak nitelemek, onlara ikinci sınıf insan muamelesi yapma-
                                                777
           ya kalkmak ve Hıristiyanlıktaki asli suç  anlayışı gibi baba-

           776   Hud, 11/37.
           777   Hıristiyan literatüründe Âdem tarafından cennette işlenen hataya “âsli suç”
              denmektedir.  Allah  Âdem’i  yarattıktan  sonra  cennete  koymuş,  hayat/iyi-
              lik ve kötülüğü bilme ağacını ona yasaklamıştır. Çeşitli sebeplerden dolayı
              Âdem bu yasağı ihlal etmiş ve Havva ile birlikte cennetten çıkarılmıştır. Böy-
              lece onların soyundan gelen bütün insanlık onların işlediği bu suçtan dolayı
              mahkûm olmuştur. Tevrat ve İncillerde dayanağı olmayan bu görüş, Hz. İsa
              hayatta iken dillendirilmemesine rağmen onun vefatından hemen sonraki
              yıllarda, Pavlus tarafından iddia edilmiş ve zamanla geliştirilerek Hıristiyan-
              ların temel doktrinlerinden biri hâline gelmiştir. Bu doktrine göre, bütün
              insanlar atalarından miras kalan suç ile doğmuş ve onunla beraber ölmüş-
              tür. İnsanlığın bu suç batağından ve döngüsünden kurtulabilmesi için bir
              kurtarıcı aranmıştır. Hıristiyanlara göre bu kurtarıcı, Allah’ın adalet, rahmet
              ve muhabbet sıfatlarını bünyesinde toplayan, insanlar gibi yaşayan, Allah’ın
              insan şeklini alan “biricik oğlu” İsa’dır. İsa Golgata Tepesi’nde haça gerilmek
              suretiyle kendini feda etmiş ve insanlığı bu günahtan temizlemiştir. Dolayı-
              sıyla insanlığın sonsuza kadar bu günahtan kurtulabilmesi için, Baba, Oğul
   224   225   226   227   228   229   230   231   232   233   234