Page 11 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 11
10 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
4:105) “O, nefis arzusu ile konuşmaz. (Size okuduğu) Kur’an an-
cak kendisine bildirilen bir vahiydir.” (Necm 53:3-4)
Kur’an, Hz. Muhammed’e 23 yıllık peygamberliği süre-
since kısım kısım nazil olmuş, vahyedilen ayetler, Hz. Muham-
med döneminde bir taraftan vahiy kâtipleri tarafından yazıya
geçirilmiş, diğer taraftan da Mescid-i Nebi revaklarında eğitim
alan Ashab-ı Suffe başta olmak üzere Sahabe-i Kiram tarafın-
dan ezberlenmiştir. Ayetler ve sureler bugün okuduğumuz sı-
rası ile Resulullah (s.a.s.) tarafından tanzim edilmiştir. Vahiy
tamamlandıktan sonra da Zeyd b. Sabit gibi hafız sahabelerin
de bulunduğu son Ramazan ayında Cebrail (a.s.) ile iki defa
“Arza” olarak anılan mukabele yapılmıştır. Hz. Muhammed’in
vefatından sonra farklı kişilerin elinde bulunan yazılı metinler
Hz. Ebubekir zamanında toplanarak bir araya getirilmiş, oluş-
turulan mushaf muhafazası için annelerimizden Hz. Hafsa’ya
teslim edilmiştir. İslam Devletinin genişlemesi, savaşlarda hafız
olan sahabelerin şehit olması gibi gerekçelerle Hz. Hafsa’nın
elinde bulunan nüsha alınarak vahiy kâtipliği de yapmış bu-
lunan Zeyd b. Sabit başkanlığında bir heyet tarafından yazı-
ya geçirilmiştir. Kufi hatlarla altı nüsha olarak yazıya geçirilen
mushaflar valiliklere gönderilmiştir. Emeviler döneminde önce
noktalar konularak harekeleme işlemleri yapılan Kur’an daha
sonraları bugün bildiğimiz şekli ile harekelenmeye başlamış,
secavendler ve ayet sonları belirlenerek, 1920’li yıllardan sonra
da ayet numaraları verilerek bu günkü haline dönüşmüştür. Hz.
Osman zamanında da, bu toplanan sahifeler mushaf olarak ya-
zılmış ve çoğaltılmıştır. Kur’an günümüze hem hafızların ez-
berlemesi ve ezberletmesi şeklinde şefevi (ağızdan ağıza) gele-
nekle, hem de yazılı olarak kitap halinde inkârı mümkün olma-
yan bir doğrulukla ulaşmıştır. Bugün ilk dönemlere ait Kur’an