Page 276 - Hz_Nuh
P. 276
Hz. NUH 275
Hz. Nuh bir peygamber olarak içinde yaşadığı toplumun bi-
reyleriyle her türlü iletişim kanallarını açık tutmuş her türlü
iletişim metotlarını kullanmıştır. Buna rağmen o, Allah ta-
rafından kendisine verilen peygamberlik görevini uzun yıl-
lar kusursuz bir şekilde yerine getirmiştir. Fakat o dönemin
şartları sonucu olsa gerek oğlu ve hanımı inananlar arasında
yer almamıştır. Normal şartlarda garipsenen bu olgu, Hz. Nuh
kıssasının Kur’an-ı Kerim’de yer almasının sebeplerinden
birisi olmuştur. Cenab-ı Allah’ın, artık bundan sonra kavmi-
nin kendisine inanmayacağını bildirmesi üzerine o, dünya ve
ahiret saadetleri için mücadele ettiği, kurtuluşlarını istediği
insanların helakini ister duruma gelmiştir. Başlangıçtan itiba-
ren ona her türlü yardımı esirgemeyen, onu her türlü tehdit
ve tehlikelerden koruyan ve her peygamberi yaşadığı döne-
min şartlarına uygun mucizelerle destekleyen Cenab-ı Allah,
Hz. Nuh’a gemi mucizesini ihsan etmiştir.
Hz. Nuh, kavminin bütün ayıplama, aşağılama ve kendini hor
görmesine rağmen, Cenab-ı Allah’ın gözetimi ve yardımıyla
gemiyi yapmış ve Yüce Allah’ın kavmi hakkındaki hükmüne
hazır hâle gelmiştir. İlahi buyruk gereği, kendisine inanan-
lar başta olmak üzere, her canlı ve bitkiden birer çift alarak
gemiye yerleştirdiği anda, inkârcıları, müşrikleri cezalandır-
mak üzere Tufan başlamıştır. Yerlerden sular fışkırmış, âdeta
gök delinmiş, bulutlar yere inmiş, gökyüzü ile yeryüzü birbi-
rine kavuşmuştur. Hz. Nuh’un karısı ve oğlu da dâhil olmak
üzere gemide bulunanların dışında kalan herkes, her şey he-
lak olmuştur. Uzun süre sular altında kalan evrende bir avuç
inanan insan ve yol arkadaşları diğer varlıklar, Tufan’ın bit-
mesini, geminin karaya oturmasını beklemiş ve sonunda Cudi
Dağı’na inmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Nuh’un inanmayanlarla mücadelesi,
geminin yapımı ve Tufan hakkında yeterli bilgi verilirken,
Kur’an-ı Kerim’in kıssayı anlatış gerekçeleri açısından öne-