Page 12 - Hz_Nuh
P. 12
Hz. NUH 11
alan bilgiler, bu konuda vahyin dışında bilgi sahibi olmama-
sından dolayı, Hz. Peygamber için bile gayba dair haberler-
dir. Dolayısıyla bu konularda bilgi nakleden, yorum yapan
tarihçi, müfessir, muhaddis gibi Müslüman bilim insanları,
çeşitli kaynaklardan aktardıkları bilgilerle bir sonuca gitmek
isterken, veri tabanının sınırlı olması sebebiyle, bu bilgileri
kendi eserlerine “Doğrusunu Allah bilir.” diyerek almaktadır.
Biz de ulaştığımız sonuçlarla ilgili olarak, gerek aktardığımız
bilgilerin gerekse ulaştığımız sonuçların doğrusunu Allah
bilir diye düşünmekteyiz. Zira asırları kuşatan bu tür tarihî
olaylarla ilgili Kur’an-ı Kerim dışında, sağlıklı veri tabanına
ve bilgilere ulaşmak oldukça zordur. Bu konularda fikir yü-
rüten tarihçilerin ve müfessirlerin Kur’an-ı Kerim dışında en
çok kullandıkları kaynak, hiç şüphesiz Tevrat ve onun yorum-
ları niteliğini taşıyan İsrailiyat türü malumattır. Bu bağlamda
günümüzde bilim ve teknolojinin ulaştığı seviyeyi göz önüne
aldığımızda Tevrat’ta yer alan dinî ve tarihî malumatın sor-
gulanarak değerlendirilmesi gereğiyle yüzleşmek durumun-
da kalınmaktadır. Zira verdiği tarihî verilerden yola çıkarak,
Tevrat’ın dünyanın ve insanlığın toplam ömrünü altı bin yıl
ile sınırlandırması ve orada buna uygun olarak bazı tarihî
şahsiyetlerin yaşlarından söz etmesi, modern bilim ve tekno-
lojinin verileriyle çelişmektedir. Özellikle yer altından çıkan
insan fosilleriyle ilgili yapılan değerlendirmeler, insanlık tari-
hinin Tevrat’ta verilen bilgilerden çok daha gerilere gittiğini
ve oradaki tarihlendirmelerden çok daha önce insanın dün-
neredeyse üçte birini peygamber kıssaları teşkil etmektedir. Bu kıssalar geç-
miş kavimlerin yaşadığı ibretli hadiseler vasıtasıyla, insanların kötü davra-
nışlardan ve sapıklıktan kurtulup Cenab-ı Hakk’a kulluğu teşvik etmektedir.
Aynı zamanda bu kıssalarda tevhid akidesinin kalplerde güçlenmesi için
peygamberlerin tebliğleri ve kendi kavim ve ümmetlerinin onlara gösterdiği
tavır ele alınmaktadır. Peygamberimiz’in (sav) kıssayı bir eğitim aracı olarak
kullandığı, geçmiş peygamberlerin hikâyelerini zaman zaman isim vererek
bazen de genel fakat hâkimane bir üslupla, kendi yorumlarını da katarak
özel sohbet meclislerinde sahabilerine anlattığı görülmektedir. (Heyet) Ha-
dislerle İslam, Ankara, 2014, s. 6/120-121)