Page 10 - Hz_Nuh
P. 10
Ön Söz
Peygamberlik, dinin ve insanlığın tarihiyle bir bütünlük oluş-
turmakta, her üçü de insanın yaratılışıyla birlikte yeryüzünde
görünmektedir. Din, yaratılıştan gelen bir olgu olarak insan-
la birlikte tarih sahnesine çıkmış, peygamberlere inen vahiy
ile şekillenmiştir. Dolayısıyla din, insan ve peygamberlik bir
bütünün paydaşları olarak tarih sahnesine çıkmış, ilk insan
Hz. Âdem, Cenab-ı Allah’ın insanlığa önerdiği/emrettiği dine/
İslam’a ilk inanan ve onu ilk uygulayan olmuş, aynı zaman-
da onu çocuklarına ve torunlarına ilk tebliğ eden peygamber
olarak görevlendirilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in verdiği bilgilerden yola çıkıldığında insanlık
tarihi, yazılı tarihî verilerin çok ötesinde bir olgu ve görüntü
olarak değerlendirilmektedir. Buna göre insan, evrimsel bir
süreç içinde türlerin gelişmesi sonucunda doğal bir seçilim-
le oluşmamış, tam aksine dünyayı yönetmeye aday, dış tehdit
unsurlarından kendini korumaya ve neslini devam ettirmeye
yetenekli ve kararlı, Yüce Allah’ın emirlerini yerine getirme
sorumluluğunu idrak edecek kadar bilinçli yaratılmıştır. Yine
insan, Kitab-ı Mukaddes’in kronolojik verilerinde görüldüğü
gibi çok kısa sayılabilecek bir geçmişte ve süresi belli olan
çok yakın gelecekte yok olacak bir tarih için yaratılmamış,
onun yeryüzüne çıkışı, dünyanın tarihiyle uyumlu olarak bin-
ler, belki de milyonlarca yıl öncesini kuşatmıştır. Kur’an-ı Ke-
rim’de insanlığın ve dünyanın sonu ile ilgili somut bir tarih
verilmemiş, sadece onun yakın olduğu belirtilerek, insanların