Page 355 - islam
P. 355
330 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
ya başladılar. Bizanslıların Müslümanlara bir darbe hazırlığı
içinde oldukları şayiası Medine’de yayılmaya başladı.
Tebük seferi öncesinde yapılan askerî faaliyetlerde maksat
gizli tutulurken, yolun uzaklığı ve düşmanın büyüklüğü dik-
kate alınarak orduya katılacakların hazırlıklarını tam yapma-
ları için gidilecek yer açıkça haber verildi. Fakat Müslümanla-
rın yoğunlukla yaşadığı Hicaz ve Necid bölgelerinde iklim ve
hayat şartları aşırı sıcak ve kıtlık sebebiyle çok ağırdı. İnsan-
ların orduya katılmamaları için yeterli sebep olmasına rağ-
men münafıklar ve çok zor şartlar yaşayan bazı Müslümanlar
dışında herkes imkânı ölçüsünde orduya katılmaya ve katkı
sağlamaya çalıştı. Hz. Ebu Bekir malının hepsini bağışlarken
ashabın zenginlerinden Hz. Osman gönüllülerden oluşan çok
büyük bir kitlenin bütün yol ve savaş araç gereçleri ihtiyacını
karşıladı.
Hz. Peygamber vali olarak Medine’de yerine Hz. Ali’yi bırak-
tı. Müslümanlar büyük bir ordu ile iklim ve yol şartlarındaki
olumsuzluklara rağmen Tebük’e ulaştılar. Bizanslılar bu du-
rumu haber alınca Müslümanların karşılarına çıkmak yerine
içeri kesimlerdeki kalelere kapandılar. Karşılarında düşman
bulamayan Müslümanlar herhangi bir çatışma ve olumsuz-
luk yaşamadan geri dönmek zorunda kaldılar. Cizye vermeyi
kabul eden bazı sınır bölgelerinde yaşayanlarla antlaşmalar
yapıldı ve onlara bazı özel imkânlar sağlandı.
Medine’de münafıklar İslam’ın yayılmaması ve Müslüman-
ların güçlenmemesi için her yola başvurdular. Hatta yaşlılık,
hastalık gibi gerekçelerin arkasına sığınarak, onlar arasında
huzur bozmak ve ayrımcılık yapmak için Kuba yakınlarında
bir mescit bile yaptılar. Tebük seferi öncesinde bu mescidin
açılışını Hz. Peygamber’in yapmasını ve namaz kıldırmasını
istediler. Fakat Hz. Peygamber işlerinin yoğunluğunu gerekçe
göstererek münafıkların isteklerini kabul etmedi.
İslam’a ve Müslümanlara hizmet dışında her türlü kirli işe
merkez olabilecek olan ve “Mescid-i Dırar” olarak isimlendi-