Page 345 - islam
P. 345
320 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
geçtikçe artıyordu. Fakat Kureyşli müşrikler Müslümanların
Mekke’ye gelmelerine izin vermiyorlardı.
Hz. Peygamber bir gün arkadaşlarına Kâbe’yi ziyaret için
Mekke’ye gideceklerini ve umre yapacaklarını bildirdi. Bu
haber üzerine Ashab-ı Kiram çok sevindi. Ancak müşriklerin
onların Mekke’ye girmelerine izin vereceğinden emin değil-
lerdi. Bu davete yaklaşık bin dört yüz kişi katıldı. Müslüman-
lar Mekkelileri endişelendirmemek için ihrama girdiler, yet-
miş tane kurbanlık deveyi yanlarında götürdüler ve savaş si-
lahlarını üzerlerine almadılar. Sadece kınından çıkarmamak
şartıyla yolcu kılıçlarını yanlarında taşımalarına izin verildi.
Kureyşliler, Hz. Muhammed ve yanındaki Müslümanların
Mekke’ye umre ve ziyaret için geldiklerini duyunca çok te-
laşlandılar ve uzun tartışmalardan sonra, onların Mekke’ye
alınmamasına ve gerekirse savaşmaya karar verdiler. Bunun
için asker topladılar ve hazırlık yaptılar.
Peygamber’imiz (sav) Mekke’ye on yedi kilometre yakınlıkta-
ki Hudeybiye denilen yere geldiğinde devesi çöktü ve Müslü-
manlar orada kaldılar. Müşrikler Medine’den gelen Hz. Pey-
gamber ve arkadaşlarının yollarını kestiler ve onların umre
ve ziyaret yapmak üzere Mekke’ye girmelerine izin verme-
diler. Peygamber’imizin (sav) barışçıl gayretlerini de kabul
etmediler. Karşılıklı gönderilen elçiler de sorunu çözemedi.
Hz. Peygamber karşılaştıkları sorunun çözümü için Hz. Os-
man’ı Mekke’ye elçi olarak gönderdi. Fakat Hz. Osman’ın geri
dönmesi gecikince onun başına bazı olumsuzlukların gelebi-
leceği şayiası Müslümanlar arasında yayılmaya başladı. Bu-
nun üzerine Hz. Peygamber, Kureyş’in bu yaptığını cezasız
bırakmamak için yanındaki bütün ashabından canlarını feda
edeceklerine dair biat/söz aldı.
İman ve fedakârlığın yüksek duygularını içeren ve bir ağacın
altında yapılan bu biate “Bey’at-ı Rıdvân” denildi. Hz. Osman