Page 221 - Hz_ibrahim
P. 221

218  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                              Hz. İBRAHİM  219



                                695
 Hz. İbrahim’in ikram ettiği yemeğin niçin buzağı olduğu ile   şünerek korktuğunu, tarihî olaylarla ilgili rivayetleri kullan-
 ilgili  detaylı  bilgiler  bulunmamakta  ve  bunun  kısa  sürede   ma konusunda oldukça ihtiyatlı davranmak gerektiğini belir-
 nasıl hazırlandığı konusu kapalı tutulmaktadır. Ayeti kerime-  terek şöyle demektedir: “Biz, Yüce Allah’ın kitabında belirtmiş
 nin beyanı esas alındığında onun gelecek misafirler için her   olduğuna herhangi bir ilave veya çıkartma yapmaktan kork-
 zaman hazırlıklı olduğu anlaşılmaktadır. Muhtemelen bölge-  tuğumuz için Allah’ın söylediklerinden başka bir şey söylemek
 nin iklim şartlarına göre bir hazırlık aşamasından söz etmek   istemiyoruz. Müfessirlerin kitaplarında bulunan rivayetlerden
                                                  696
 mümkündür. Nitekim Said Havva, bu konuya açıklık getirmek   ve ilhâd ehlinin sözlerinden kaçınıyoruz.”
 için: “Ve onlara acele kızgın taşlar ile kızartılmış bir buzağı ik-
             Misafirler kendilerinin melek olduklarını söyleyince, Hz. İbra-
 ram edivermişti.” diyerek bu işlemde kızgın taşlardan yararla-  him onların insan olmadıklarını anlar ve: “Peki ey elçiler! Sizin
 nıldığına dikkat çekmektedir. 692
             asıl göreviniz nedir?” diye sorduğunda, onlar Lut kavmi için
 Yöresel kültürde, birisinin yemeğinin yenmemesi, onun hak-  gönderildiklerini açıklarlar. Bu arada onlar çocuk doğurmak-
 kında kötülük düşünüleceği anlamına gelmesinden ve ev sa-  tan ümidini kesmiş yaşlı bir kadın olan Hz. Sare’nin de du-
 hibine  ihanet  edeceğinden  kuşkulanılmasından  dolayı,  Hz.   yabileceği şekilde, İshak’ı onlara müjdelerler.  “(İbrahim’in
                                                       697
 İbrahim  gelen  elçilerin  yemeğe  el  uzatmamasından  endişe   karısı:) Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir
 693
 eder.   Razi,  Hz.  İbrahim’in  meleklerden  korkmasıyla  ilgili   ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Gerçekten şaşılacak bir
 olarak iki ihtimal üzerinde durmuştur. Bunlardan birincisi-  şey! dedi. (Melekler) dediler ki: Allah’ın emrine şaşıyor musun?
 ne göre gelenlerin melek olduğunu bilmemiş, aksine onların   Ey ev halkı! Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir.
 insan olduklarını zannetmiş ve kendisine bir zarar verebile-
                                                        698
             Şüphesiz ki O, övülmeye layıktır, iyiliği boldur.”  Ayeti keri-
 ceğini düşünmüştür. İkinci ihtimale göre o gelenlerin melek
             melerden anlaşıldığı kadarıyla Hz. Sare, şaşkınlık içerisinde
 olduğunu  anlamış,  yaptığı  işlerden  birini  Yüce  Allah’ın  be-
             kendisinin kökten kısır ve çocuk doğuramayacak kadar çok
 ğenmediğinden gelmiş olabileceğini tahmin etmiştir. Netice
             yaşlı olduğunu ifade ederek hem duyduğu mutluluğu hem de
 itibarıyla Fahruddin Razi,  Hz. İbrahim’e gelenlerin melek ol-
                                                      699
             yaşadığı heyecan ve hayreti ifade etmektedir.
 694
 duğunu bilmediği kanısındadır.
             Ayeti kerimede Hz. Sare’nin niçin güldüğünü açıklamak için
 Hz. İbrahim’in gelenlerin hırsız olabileceğinden endişe ettiği
             müfessirler çeşitli yorumlar yapmış nakillerde bulunmuştur.
 şeklinde  yorumlayanlar  da  olmuştur.  Buna  karşı  çıkan  Ma-
 turîdî; Hz. İbrahim’in gelenlerin melek olduğunu anladıktan
             695  Maturîdî, s. 14/ 162.
 sonra, yeryüzüne büyük ve önemli bir iş için geldiklerini dü-  696  Maturîdî,  s. 14/163.
             697  Hud, 11/71; Zariyat, 51/28.
             698  Hud, 11/72-73.
             699  Kutub, 14/66. Hz. İbrahim ve Hz. Sare’nin yaşlandıkları zaman çocuk sa-
 Tevrat’a göre onlar yemişlerdir. Yemekte ikram edilenler Tevrat’ta çeşit-
                hibi olmaları olayının benzeri, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Zekeriya ve eşi için
 lendirilmekle birlikte ana yemek Kur’an-ı Kerim’dekine benzer şekilde kı-  de örnek olarak verilmektedir. Hz. Zekeriya: “Bana ihtiyarlık gelip çattığı,
 zartılmış buzağıdır. (Tekvin, 18/8.)
                üstelik karım da kısır olduğu halde benim nasıl çocuğum olabilir?” (Al-i İm-
 692  Havva, s.7/91.  ran, 3/40). “Zekeriya, ‘Rabb’im! dedi. Karım kısır, ben ihtiyarlığın son sını-
 693  Kutub, s. 8-234-235.  rına vardığım hâlde, benim nasıl oğlum olabilir?” (Meryem, 19/8) diyerek
 694  Razi, Tefsir, s. 13/68-69.  heyecanlanmış ve tepki göstermiştir.
   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226