Page 48 - Microsoft Word - orjinal
P. 48
48 GÖNÜL SOHBETLERİ
kanadını germiş, çocuğu hasta olduğunda, onunla hasta olmuş, ağladığın-
da, onunla ağlamış, yememiş, ona yedirmiş, giymemiş, ona giydirmiştir.
Baba da, bütün bunlarla birlikte, eşinin ve çocuklarının rızkını temin için
çalışarak, onların rahat bir hayat sürmelerine zemin hazırlamıştır. Bunun
için insan, küçük yaşından itibaren ailesinin kendisi için yaptıklarını ha-
tırladığında, onlara karşı ne kadar borçlu olduğunun farkına varacaktır.
Peygamberimiz (sas), bir kişinin babası köle iken satın alıp azad etse,
yine esir olsa, tekrar alıp azad etse, yine de onun hakkını ödemiş olamaz
buyurmuştur. Bu hadis, insan için en değerli şey olan hürriyetin defalarca
bağışlanmasının bile, babanın hakkını ödemeye yetmediğini vurgulamış-
tır. O zaman, bizi büyük sıkıntılarla 9 ay karnında gezdirip, kendi canın-
dan, can, kanından, kan veren, bize sütünü veren, annemizin hakkını nasıl
öderiz,
Bilinmeli ki sağlam bir toplum, aile yapısı bozulmamış ve yozlaş-
mamış toplumdur. Çünkü aile, toplumu oluşturan unsurdur. Anne-baba
tanımayan evlatların, evlatlarından habersiz ve onları sahiplenmeyen an-
ne-babaların oluşturduğu toplumlar, problemli olarak varlıklarını devam
ettirmek zorundadırlar. Bu sebeple, iyi bir toplumu oluşturmak için iyi bir
aile yapısı oluşturmak gereklidir. İyi bir aile de anne-baba hakkının göze-
tilmesi ve iyi nesil yetiştirilmesi ile mümkün olacaktır.
Kur’an aile bireyleri ile birlikte aynı zamanda kan ve sıhriyetten ak-
rabalık bağlarının da gözetilmesini emrederek insanın bu konuda da so-
rumluluğunun bulunduğunu belirtmektedir. Anne babasının dışında insa-
na en yakın olan kimse kardeşleridir. Daha sonra amca, dayı, hala, teyze
gibi yakınlık sıralarına göre diğer akrabalar gelmektedir. Allah (CC);
“Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akra-
balık haklarına riayetsizlikten sakının” (Nisa Suresi, 4) buyurarak akraba-
lık haklarını vurgulamaktadır.