Page 176 - Microsoft Word - orjinal
P. 176
176 GÖNÜL SOHBETLERİ
Atalarımızda Hayır Hizmetleri
“K im zerre miktarı bir iyilik işlerse karşılığını görür. Yine kim
zerre miktarı bir kötülük işlerse onun da karşılığını görür.”
(Zilzal Suresi 7-8)
İslam Aleminin ünlü sosyologu ve araştırmacısı İbni Haldun devlet-
ler ile ilgili değerlendirme yaparken onları bir insana benzetmektedir. İn-
san doğar, büyüme dönemlerinde düşe kalka yol alır, gençlik ve olgunluk
dönemlerini geçirdikten sonra ihtiyarlık dönemine doğru inişe geçerek
güç ve kuvvetten düşer. Devletler de böyledir diyor İbni Haldun; Önce
büyüme dönemlerini yaşarlar, bu dönem taşların yerlerine oturmaya baş-
ladığı dönemdir, daha sonra güçlenirler ve zirveye ulaşırlar. Zirveye ulaş-
tıktan sonra bir duraklama dönemi yaşanır ve geriye düşüş başlar, sonra
da bir şekilde tarih sahnesinden çekilirler. Tarihe baktığımızda birçok
devlet ile ilgili bu teorinin tıpa tıp uygunluğunu görürüz. Selçuklu, Ana-
dolu Selçukluları, Osmanlı gibi atalarımızın kurduğu devletlerde bu teo-
riden nasiplerini almışlardır.
Devletler tarih sahnesinden çekilmekle birlikte oluşturdukları mede-
niyetler onların izlerini ve hayat tarzlarını çağlar ötesine taşımış, onların
insana ve topluma verdiği değer ve önemi gözler önünde bırakmıştır. Ta-
rihin hesaplaşmasını tarihçilere bırakarak İslam’ın hamuru ile yoğrulan
bu devletlerin yardımlaşma kurumları ve kendi çağlarında bilimsel çalış-
malar ışığında insanlara sundukları hizmetler bugün bile insanların akıl
ve mantık kurallarını zorlamaktadır. İslam dininin yukarıda anlamını ver-
diğimiz, iyilik yapılması ile ilgili emirleri, iyi bir Müslüman’ın insanlara
faydalı olan kişi olduğu hususunun vurgulanması, Hz. Peygamber döne-
minden itibaren başlatılmış olan vakıf geleneği zengin olan insanları bu
amaca yöneltmiştir.
Bu hayır sahipleri vakıf olarak akla gelebilecek her şeyi yapmışlar-
dır; Cami, mescid, külliye, medrese, mektep, çeşme, sebil, şadırvan, ku-
yu, kaplıca, hamam, tuvalet, yol, köprü, kervansaray, imaret, hastane, kü-