Page 374 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

KUR’AN ÜZERİNDE KONUŞMAK, MUSHAF ÜZERİNDE KONUŞMAK
ANLAMINA GELİR Mİ? 373

ayetlerin gerçekten Allah tarafından vahyedilmiş olup olmadı-
ğını tartışmalı hale getirmektedir; bu da İslam dininin temel
kaynak ve ölçütü olan Kur’an-ı Kerim’i “kaynak” ve “ölçüt” ol-
maktan çıkartmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’in Allah tarafından korunmuş olduğunu
temellendirmek üzere müracaat edilen her dini delil Mushaf ’ta
olduğuna göre, Mushaf ’ın güvenilirliği şüpheli hale geldiğin-
de Kur’an-ı Kerim’in güvenilirliğinin de şüpheli gale gelmesi
kaçınılmazdır. Kur’an-ı Kerim’e erişimi mümkün kılan yegâne
vasıtayı yani Mushaf’ı tartışmaya açmak ile Kur’an-ı Kerim’i
tartışmaya açmak arasında sonuç itibariyle fark yoktur. Son dö-
nemde yazılmış bazı tefsir kitaplarında Nȃ�s suresinden sonra
Kur’an suresi olarak bazı dualara yer verilmiş olması; Kur’an’ın
bazı ayetlerindeki üslubun tartışmaya açılmış olması bu yeni
tasavvurun kaçınılmaz sonuçlarıdır.

Bir başka açıdan da bu önermeyi savunmak, nihai tahlil-
de Kur’an-ı Kerim’i “hadis-i şerifler” konumuna indirgemek
anlamına gelir. İlahi koruma altında olmadığının savunulması
durumunda Mushaf ile Kur’an-ı Kerim’i birebir örtüştürmek
mümkün olmaz. Mushaf ile Kur’an’ın birbiriyle örtüşmediği
durumda ise, Mushaf ’ın içinde Kur’an-ı Kerim’den “olanlar” ve
“olmayanlar” şeklinde bir ayırım yapmak zorunlu hale gelir. Bu
da bir anlamda teolojiyi antropolojiye indirgemekle sonuçlanır.

Daha önce de dile getirildiği gibi Kur’an-ı Kerim’in ilahi
otorite tarafından korunduğu hangi yol ve yöntem ile biliniyor
veya temellendiriliyor ise Mushaf’ın korunmuşluğunun sağla-
ması da aynı yöntem ile yapılmalıdır. Aksi halde Kant’ın Aristo
metafiziğine yaptığı itirazın sonucuna benzer bir sonuç ortaya
çıkar. Bilindiği gibi “Varlığı varlık olarak kavrama” iddiasında