Page 372 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 372
KUR’AN ÜZERİNDE KONUŞMAK, MUSHAF ÜZERİNDE KONUŞMAK
ANLAMINA GELİR Mİ? 371
korunabildiyse o kadar korunmuştur. Kendi içinde mantık-
lı gibi görünmekle birlikte bu açıklamanın görmezden geldiği
veya göz ardı ettiği birtakım hususlar vardır:
Her şeyden önce Kur’an ayetlerinin inzali ve tebliği aşa-
malarında ilahi bir yolla korunmuş olduğunu kabul etmek,
Mushaf’ın Hz. Muhammed’in sağlığında iken ilk muhatap-
ların zihninde “vücud-u zihni” olarak oluşmuş olduğunu kabul
etmek anlamına gelir. Çünkü atıfta bulunduğumuz ayet-i ke-
496
rimeler , Mushaf ’ın bir “kitap” olarak, ilk muhatapların zi-
hinlerinde zaten oluşmuş olduğunu gösterir. Bu durumda Hz.
Muhammed’in vefatından sonra olan şey, zihinlerde mevcut
olan Mushaf’ın, “vücud-u harici” olarak gerçekliğe kavuşması
demek olur.
Kur’an’ın korunmuşluğu bağlamında yapılan bu ayırımın
görmezden geldiği başka bir husus da, korunmuşluğun birin-
ci (inzal) ve ikinci (tebliğ) aşamalarında dikkate alınmayan ta-
rihsel gerçeklik veya rivayetlerin Mushaf ’ın insan tarafından ko-
runduğuna gerekçe yapılmasıdır. Muteber hadis ve tarih kay-
naklarımızdaki bazı rivayetlere itibar edilmesi halinde hangi
aşamada olursa olsun Kur’an-ı Kerim’in korunmuş olduğunu
savunmak imkânsız hale gelir. Bu konuda Taberi, İbn İshak
(es-Siretü’n-Nebeviyye) ve İbn Sa’d (Tabakat) gibi güvenilir ta-
rihçilerin eserlerinde ve tefsir kitaplarında yer alan “Garanik
hadisesi” gibi birtakım rivayetler ile Sahih-i Buhari, Sahih-i
Müslim, Muvatta gibi güvenilir hadis kitaplarında “Kur’an’ın
orijinalinde mevcut olan bazı ayetlerin, elimizdeki Mushaf ’ta
497
yer almadığına ilişkin rivayetleri” hatırlamak yeterlidir. Bu
496 15. Hicr, 9; 2. Bakara, 2; 38. Sad, 29 ve 24. Nur, 1.ayetler
497 Bunlar arasında Hz. Aişe’ye isnat edilen emzirmeyle (rada’) ilgili ayetin nesh
edilmesi (Müslim, Rada’a, 24; Muvatta, Rada’a, 18) sebebiyle veya yatağının