Page 370 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 370
KUR’AN ÜZERİNDE KONUŞMAK, MUSHAF ÜZERİNDE KONUŞMAK
ANLAMINA GELİR Mİ? 369
yapılan yukarıdaki ayırım, tam da böylesi bir şüpheyi haklı kılar.
Bu nedenle günümüzde Kur’an-ı Kerim’in korunmuşluğu üze-
rinde yapılan konuşmanın Mushaf ’ı da kapsayıp kapsamadığı-
nı sormak, teolojik ve mantıki bir gerekliliktir.
Kur’an’ın Korunmuşluğunun Temellendirilmesi Üzerine
Geleneksel tasavvurda Allah’ın “Kur’an” adına indirmiş
olduğu ayetler (vahiyler), herhangi bir değişime uğramaksı-
zın Kitap haline getirilmiş; ilahi inisiyatif ile korunan bu Ki-
tap, Mushaf olarak insanlığa sunulmuştur. Daha sonra Halku’l
Kur’an meselesi tartışılırken Sünni gelenekte “kelam-ı nefsi” ve
“kelam-ı lafzi” ayırımı yapılmış; “kelam-ı nefsi olan Kur’an”ın
yaratılmamış, Mushaflarda yazılı olan “kelam-ı lafzi”nin ise ya-
492
ratılmış olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kur’an ve Mushaf ara-
sında “yaratılmışlık” açısından yapılan bu ayırımda, “kelamull
ah” olan Kur’an’ın olduğu gibi bütünüyle “Mushaflara” yazılmış
olduğu tartışmasız kabul edilmiştir.
Gelenek, Kur’an-ı Kerim’in korunmuşluğunun niteliği ko-
nusunda, yukarıda işaret ettiğimiz üç aşama arasında bir ayırı-
ma gitmemiştir. Buna göre Kur’an-ı Kerim (Kelamullah) bi-
rinci (inzal) ve ikinci (tebliğ) aşamalarda nasıl korunduysa Hz.
Muhammed’in vefatından sonra da (üçüncü aşamada da) aynı
şekilde korunmuştur. Bu görüşü temellendirmek üzere müra-
caat edilen ayet-i kerimelerin başında 15. Hicr suresi, 9. ayet
gelir. 2. Bakara, 2; 38. Sad suresi, 29 ve 24. Nur suresi, 1. ayet-
ler gibi başka birçok ayete de bu konuda referansta bulunulur.
492 Sözünü ettiğim Sünni tasavvur, Fıkhu’l Ekber’de İmam A’z am tarafından şu
şekilde ifade edilmiştir: “Kur’an, Allah Teala’nın kelamıdır; Mushaflarda
yazılmış, kalplerde muhafaza edilmiş, dillerde okunmuş, Peygamber’e (a.s.)
indirilmiştir. Bizim Kur’an lafzını söylememiz, yazmamız ve okumamız
yaratılmıştır, Kuran’ın kendisi yaratılmış değildir.”