Page 361 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 361
360 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından Hz. Muhammed’e yakla-
şık 23 yıllık bir süreç içinde vahiy yoluyla Arapça olarak indi-
rilmiş olan ayetlerin bütününe verilen isimdir. Kendisine vahiy
yoluyla indirilmiş olan ayetleri Hz. Muhammed muhatapları-
na sözlü olarak, okuyarak iletmiş; okunan ayetler ezberlenmek
ve dönemin şartlarına göre yazılmak suretiyle kayıt altına alın-
mış, fakat peygamberimizin sağlığında iki kapak arasında somut
bir kitap haline getirilmemiştir. Dağınık halde bulunan Kur’an
ayetleri, onun vefatından sonra Hz. Ebubekir döneminde va-
hiy kâtiplerinden oluşan uzman bir heyet tarafından bir “kitap”
haline getirilmiş ve bu kitap “Mushaf” olarak isimlendirilmiştir.
Bu Mushaf, Hz. Osman döneminde yedi nüsha halinde çoğal-
tılarak dönemin büyük yerleşim merkezlerine gönderilmiştir.
Kur’an’ın çoğaltılıp yayılmasında bu nüshalar esas alınmış ve
günümüze kadar o haliyle korunmuştur.
Görüldüğü gibi Kur’an-ı Kerim denilince Hz. Muhammed’in
sözlü olarak okuyup aktardığı ayet-i kerimeler; Mushaf deni-
lince de bu ayetlerin yazılı bir metin halinde somut bir kita-
ba dönüşmüş şekli anlaşılmaktadır. Allah ayetlerini sözlü bil-
dirimler şeklinde vahyetmiş olduğundan bu ayetlerin toplamı
olan Kur’an-ı Kerim, öncelikle sözlü bildirimler bütününü ifa-
de eder. Kuran’ın bu söz varlığının dile getirilmesi, dile getirile-
nin yazıya geçirilmesi, yazıya geçirilmiş olanın muhafaza edil-
mesi ve muhafaza edilmiş olan yazıların bir araya getirilerek
Mushaf’ın oluşması ve sonrasını içine alan süreç, “Kur’an Tari-
hi” adı verilen akademik bir disiplinin çalışma alanını oluştur-
maktadır. Bu yazının amacı veya konusu, Kur’an tarihine aka-
demik bir katkı vermek değil; bu alanda Kur’an’ın korunmuşlu-
ğu ile ilgili akademik söylemi felsefi tutarlılık açısından değer-
lendirmeye çalışmaktır.