Page 355 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 355
354 KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
ve din ilimleri dini sosyal çerçevede ele alır. Tarih de insanın
yazı bulunduktan sonraki ilişkilerini konu edinir.
Cumhuriyet Türkiye’si de en azından bir kısmı, geleneksel
İslami/dini anlayışın ve ilahiyat yapma tarzının asrın idraki-
ne bir şey söyleyemediğine inanmıştı. Gereken şey üniversite/
ilahiyat kurumu aracılığı ile yapılacak yorumlarla dine hayati-
yet kazandırmaktı. Bunun yanında özgür ve özgün yorumlarla
yeni bir teoloji/ilahiyat ya da Avrupa’daki gibi “liberal teoloji”
inşası öngörülüyordu. Elbette bunun için de geleneğin eleştirel
bir yaklaşımla gözden geçirilmesi gerekiyordu. Ancak bu yak-
laşım Kur’an’ı yazılı metin sıfatıyla ilahiyat dışı araştırmalara
da açık hale getirdi.
Cumhuriyet döneminde, din eğitimi kurumlarıyla ilgili ilk
düzenleme 3 Mart 1340/1924 tarih ve 430 sayılı “Tevhid-i Ted-
risat Kanunu”dur. Kanunda medreselerin Maarif Vekâleti’ne
̂
bağlanmasına Dârulfünun’da “yüksek dînîyât mütehassısları
̂
yetiştirmek üzere bir ilahiyat fakültesi açılmasına karar verildi.
Buna göre ilk ve ortaöğretim ile yükseköğretimde genelde din
ve özelde İslam ile ilgili yeni müfredatlar oluşturuldu. Özelik-
le 1933’te dârülfünûn’dan üniversite’ye geçişi sembolize eden
üniversite reformu sırasında uzman olarak çağrılan Albert
Malche (ö.1956) ilahiyatın, Edebiyat Fakültesi bünyesinde
̇
Islam Tarihi, Felsefesi ve Dini adıyla bir şube olarak yer almasın
önermişti. Bu yaklaşım, tarih ile ilahiyatı bir ya da yakın gör-
meden veya dini tarihe karışmış hayatiyetini kaybetmiş bir ku-
rum olarak telakki etmekten kaynaklanıyordu. Söz konusu tek-
lif tamamen kabul edilmese de yaklaşık yirmi yıl sonra Anka-
̇
ra Üniversitesi’ne bağlı kurulan Ilahiyat Fakültesi müfredatın-
da kısmen kendine yer bulmuştu. Mesela, Tefsir Tarihi, Kur’an