Page 352 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI

ÇALIŞTAY ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER
KUR’AN TARİHİNE DAİR ÇALIŞMALAR ÜZERİNE 351

veya nesnesi yaptı. Dini inancına bakılmaksızın, daha da açık-
çası Müslüman olsun olmasın geniş bir “akademik uzman sı-
nıfı” ilahiyatçı, tarihçi, filolog, edebiyatçı, folklorcu ve mitolo-
ji araştırmacısı, arkeolog, etnolog, antropolog, sanat tarihçisi
formasyonuyla konuya müdahil oldular. Öyle ki “akademik
din”, “akademik Kur’an” ve “akademik peygamberlik” kavram-
ları toplumca da kabul görür hale geldi. Bu arada ilk yıllarda
dinin alanı daraltıldı. Akademya yeni gelişmelere veya ideallere
uygun dini inceleme ve yorumlarla vazifeli ve mücehhez kılın-
̇
dı. Klasik dinî/Islamî metinlerini pozitif bilimlerin metod ve
temayülleri ile dinin daha çok sosyal ve tarihi seyrini önceleyen
yaklaşımla incelemeye tabi tuttu.

Türkiye akademyası, ilimleri tasnifinde de Batı’ya tabi
oldu. İlimler insanın kaydettiği gelişmelere koşut olarak ihtiyaç
ve uzmanlık alanlarına göre konu ve usullerine göre ayrılmıştı.
Batı medeniyeti ilerlemeci tarih ve evrimci toplum anlayışları
çerçevesinde XVIII. Yüzyıldan itibaren yeniden ilimler tasni-
fi yaptı. Bir ayrıma göre ilimleri dört kategoride topladı: Doğa
bilimleri (deney, deneyim ve gözleme dayalı Matematik, Fizik,
Kimya ve Biyoloji gibi), Sosyal bilimler (Felsefe, Tarih, Coğraf-
ya, Sosyoloji, Antropoloji, Ekonomi gibi), Uygulamalı bilimler
(Mühendislikler, Tıp, Eczacılık, Ziraat, Veterinerlik, Hukuk,
Eğitim, Siyaset, İşletme gibi) ve Din bilimleri (Kutsal metin-
leri anlamaya yönelik bilimler, İlahiyat). Diğer bir ayrıma göre
de Matematik-Mantık bilimleri (ideal bilimler), Tabiat bilimle-
480
ri (Pozitif bilimler) ve Sosyal bilimler (Tarihi-Tinsel bilimler).
“Sosyal bilim” Batı Felsefesinin özellikle de pozitivist fel-
sefenin ortak değerleri ve kabulleri üzerinden esasen XVIII.

480 Mustafa Öztürk, Tarih Felsefesi, Akçağ yay, Ankara, 2014, 60-61.