Page 347 - Mustafa Baş KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
P. 347

346             KUR’AN-I KERİM’İN MADDİ VARLIĞI
                                                          ̂
         Bilimsel araştırma metoduyla bu metinlerin beşeri-sosyal ta-
                ̆
         rihi baglamını bulabileceğini, ortaya, dahası asli/otantik halini
         ve anlamının keşfedilebileceğini düşünür.
                                              ̆
             Bütün bunlar Batı’da Orta çagdan modern döneme
         geçişte yaşanan köklü dönüşüm ve yeniden örgütlenme
         sürecinde olmuştu. Orada artık genel manada din özel manada
         Kitab-ı Mukaddes ve İse Mesih tüm Hıristiyanlar için ilahi
         bir kelam olarak birleştirici otoritesini kaybetti. Bu süreçte iki
         aşama yaşandı. Önce maddi yapısı (oluşumu ve aktarımı) sor-
         gulandı. Bu sorgulamada, en geriye doğru giderek hem zaptı ve
         bunda kullanılan malzeme hem de metin yapısı ele alındı. Son-
         ra da metne girildi; muhteva tartışmaya açıldı. Kitab-ı Mukad-
         des “ilahi kelam” sıfatını yitirip tahttan indirildi. Dini/kutsal
         kitapların tefsiri ve tatbiki ruhanilerin veya kilisenin tekelin-
                                                             ̂
         den alındı. Bir adım sonrası modern Batı, antik beşeri mirası,
         yeni kültürel yapılara ve değerlere uygun şekilde metinleştirdi
           ̇
         (Ing.  textualization). Aynı zamanda ilahiyat, modern bir  ta-
         rihsel teoloji ile yeniden organize edildi. Belli ölçüde akade-
         mik  kurumlar liberal-özgür ilahiyat  yapmaya  başladılar.  Bu
         süreç Reformasyon ile başlamıştı. Bu hareket, evvela Kutsal
         Kitab’ın sadece kendi bütünlüğü içinde kendinden hareket-
                                                       ̆
                          ̆
         le anlaşılabilecegini öne sürdü. Amaç, gelenegin yani Kato-
         lik Kilisesi’nin otoritesini ortadan kaldırmaktı. Bu yolla, Kutsal
                                                  ̆
         Kitab’ın otoritesinin daha da güçlenecegi varsayılmıştır. Bir
         hamle sonrasında da Kitab-ı Mukaddes Avrupa milli dillerine
         tercümeye başlanmıştır.

             Akademya, “uzman” sıfatıyla bir süre sonra kendini yeni
         bilimsel metod ve ideallerle Kutsal Kitab’ı anlama ve uygula-
         mada daha yetkili görmeye başladı. Bu arada “İsa Mesih” de
   342   343   344   345   346   347   348   349   350   351   352